BABY SHOWER PARTİSİ

     Nurdanımızın oğlu oluyor ve hepimizi bir heyecan sardı, sağlık ocağında uzun zamandır doğacak ilk bebek olacağı için ne yapılması gerekiyorsa sıradan yapalım dedik. Böylece belki de Kastamonu’nun ilk “Baby Shower” partisini gerçekleştirdik.

 

     Benim için çok farklı bir deneyim oldu. Bu konudaki en büyük yardımcım ise Ece idi. Ece’nin bu konuda yaptığı araştırmalardan sonra bulduğu değişik şeylerin ancak yarısını gerçekleştirebilsek de her şey çok güzeldi, çok müthiş eğlendik.
    Oğlumuz olacağı için konseptimiz mavi idi. Sofradan önce evde yaptığımız süsleri anlatayım isterseniz. Balonlar aldık, mavi-beyaz. Hem de nazar boncuklu. Zaten konseptimizde de nazara karşı boncuklar ve kurabiyeler de vardı. Onların yanında nazar boncuklu balonlar da tamamlayıcı oldu. Hatta bunların yanında uzun balonlar da bulduk ve zor da olsa şişirdik ama bu balonlar hiç de dayanıklı değilmiş, çoğu kendiliğinden patladı. Ece’nin balonlar konusunda hoş bir de önerisi vardı, günün sonunda balonları oturarak patlatma yarışı. Zamanımız olsaydı bunu da kesin yapardık.
     Bez pastayı ilk olarak kız kardeşimin hamileliğinde görmüştüm. O zaman için Ankara’ya götürme imkanımız olmadığından beğendiğimiz bir tanesini adrese göndermiştik. Bu sefer kendimiz yapmaya karar verdik. Ben gerekli malzemeleri aldım, hatta bebek bezlerini alırken zan altında bile kaldım. Marketteki tezgahtar olan hastam manalı manalı bakınca hemşireme aldığımı söylemek zorunda kaldım. Bebek kıyafetleri de almak çok zevkliydi. Pastanın yapımına ben de yardım ettim ama pastanın asıl mimarı yani ex mimarı Ece idi. Bezleri, çorapları, atleti ve şampuanı çok güzel bir şekilde bir araya getirdi. Tamamıyla gerçek bir pasta gibi oldu.

     Masa üzerine de nazar boncukları serpiştirdik. Hata Ece hızını alamayıp bulduğu her yere nazar boncuklu stikerlar yapıştırdı. Mumlukları da mavi kurdelelerle süsledi. Yine mavi ve gümüş rengi şekerler de kadehlerin içinde yerini aldı.

    Mavi masa örtüsünün üzerine beyaz tabaklar ve içine de mavi peçeteler hoş duracaktı. Mavi peçete ararken bu kareli ve filli sevimli peçeteleri buldum. Yeni aldığım peçete halkaları ile de çok yakıştı.

     Peçetelerden doğru masaya gelmişken sofraya da geçelim bari. Poğaçaları daha önce denemiştim,  mahlep ve sirke konulduğu için kıyır kıyır olmuştu. Bu sefer de çiçek gibi bir şekil verdim.

   Kısırı Ayşe yapacağını söylemişti, nar ekşisi ve biber salçası ile tam olarak Mersin usulü bir kısır oldu yine.

    Sarımsaksız sofra olur mu hiç, Kastamonu’ya yakışmaz. Patates salatası yatağında havuç salatası yaptım bu kez sarımsakla. Kıymet’in özel isteğiydi bu.

    Biz de Kıymet’ten bir şey yapmasını istedik ve bizi şaşırtarak gerçekten güzel bir kurabiye yaptı: Çatlak kurabiye. Yumuşacık olmuştu.

    Bir de şerbetli tatlı olsun diye kalburabastı yaptım.

    Hafif bir tatlı olarak önce çizkekleri düşünmüştüm ama sonradan uzun zamandır tart yapmadığımı fark edip elmalı tart yaptım.

    Tuzlulardan sonuncusu misafirlerimizden geldi: Nurdan’dan çok lezzetli patatesli börek ve Duygu’dan incecik kalem gibi yaprak sarması…

     Gelelim assolistlere, pasta ve kurabiye. Bebek deyince akla gelen şeylerden, biberon, emzik, çıngırak ve patikten oluşan bir pasta yaptım. Patiğin şablonunu bulduğum için yapmam kolay oldu. Pastanın kenarlarını yuvarlak kalıplarla süsledim, üzerine yıldızlar serpiştirdim.

     Kurabiyemiz de daha önce belirttiğim gibi nazar boncuğu idi. Önce kurabiyeleri yaptım sonra da Begüm’le birlikte tek tek paketledik. Mavi kurdele ile bağladık ve kurabiye sepetine yerleştirdik. Partiden sonra da herkese hediye olarak verdik.

   Partinin bitiminde yine Ece’nin yaptığı çok güzel bir çerçeve içinde herkesin fotoğrafları çekildi. Bugün için güzel bir anı olarak da kaldı.

1 Yorum

Unknown için bir cevap yazın Yanıtı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir