YAZA MERHABA PARTİSİ

   Artık gelenekselleşen yaza merhaba partimizin üçüncüsü dün yapıldı. Her yıl okullar kapanmadan, tatil sezonu başlamadan, ramazan ayı gelmeden yani hep bir aradayken yaptığımız partimizi yine tekrarladık. Havanın her gün değiştiği bir hafta geçirirken hiç umudumuzu kaybetmemeye çalıştık. Bir taraftan da devamlı hava durumunu kontrol eder hale geldik. Neyse ki yağmur yağmadan bu günü tamamladık.
       Havanın bir açılıp bir kapanması aslında işimize de yaradı. Çünkü ne zaman güneşten sıcaklar hale geldiğimizde bulutlar çıkıp bizi biraz serinletti. Ama “yer yer sağanak yağışlı” olarak görünen hava durumundaki sağanak bize uğramadan geçip gitti.

  Önce gözleri doyurmakla işe başladık. Her çeşidi sofraya seriverdik. O yeşillikler de daha sabahtan bahçeden toplanmıştı. Araya çeşit olsun diye, organiğinden koyuverdik.
     Ben genelde tatlılarla tuzluları çeşit olarak eşit tutmaya çalışıyorum. İkisinden birini daha çok seven olabilir, haksızlık olmasın diye. Tatlılarımızın baş tacı pastaydı tabii. Bu gün için hangi pastayı yapayım diye düşünürken aklıma nostaljik bir pasta geldi: Amonyaklı pasta. Çok uzun zamandır yapmamıştım. hatta geçenlerde kardeşimden de böyle bir istek gelmişti. Amonyaklı pastaya beyaz krema çok yakışıyor. Ama sadelik pek bana göre değil. ben de amonyaklı pastaya yeni bir tarz getirdim ve karamel sosla süsledim.

     Diğer tatlı çeşidimizi bloguma uğrayanlar seçti. Çünkü en çok ziyaret edilen kurabiye olarak seçtim: Corn flakesli kurabiye. Görüntüsü çok güzel oluyor. Yapımı da basit. Sofraya ayrı bir görünüm veriyor.

     Tatlılarla devam edelim. Bu kadar çok çilek varken ve çilekler mis gibi kokarken çileksiz bir şey yapmak olmaz diye düşündüm. Sosunu pişirirken mutfağımı harika bir çilek kokusu kapladı. Her zaman yaptığım çizkeki bu sefer de çilek soslu olarak yapmış oldum. Portakal, böğürtlen derken şimdi de çilekli çizkekimiz oldu.

     Son tatlımızın tarifi taaa Ankara’dan geldi. tarifi annemden aldım. O da geçen gün misafirlerine yapmıştı. Ben de sütlü tatlı olarak kaymaklı bir lokum yapayım dedim. Etrafı hindistan ceviz ile kaplı ve ortasında da kaymaklı krem şanti var. Kalori mi, epeyce fazla. Ama o gün kaloriyi düşünen pek olmadı. Diyet de yapsanız haftada bir gün ara verebilirsiniz. İşte o gün bu gündü…

      Tatlılar bu kadar. Şimdi gelelim tuzlulara. Börek olarak da nostaljik bir seçim yaptım: Karnıyarık böreği. Bir gün önc sarıp misafirler gelmeden önce pişirdiğim için de henüz soğumamıştı. İçi kıymalı olan böreğin karnı yarılıp domates ve biber konmuştu. Hemen hemen hepsi bitti. Ne kadar güzel, demek ki beğenilmiş.

    Kıymalı böreğin yanına patatesli poğaça iyi gider diye düşündüm. İçinde mahlep vardı. İlk defa simit haricinde bir şeyin içine mahlep koydum, fena olmadı. Ama Sofraya koymadan önce ısıtsam iyi olurdu sanırım.

     Bir de peynirli bir şey olsun: Tuzlu muffin. Ama kimse farkına varamadı, içinde kabak da vardı. Ayrıca hamurunda da mısır unu. Onun için çok gevrek olmuştu. Yine kalıptan çok kolay çıktı. İçinde kırmızı biber ve bahçeden toplanmış der otu da var.

     Veee kapanışı salatamızla yapıyoruz. salatayı bol tarafından ve sirkeli yaptım ki bu kadar karbonhidratın yanında iyi gitsin diye. Gerçekten de öyle oldu. Aralarda salatayla mideler dinlendi. Meksika fasulyesi hazır konserveydi ama içindeki tüm yeşillikler bahçeden sabah toplanmıştı. Her şey doğrarken mis gibi kokuyordu. Kalan yeşillikleri de tabaklarla sofraya koyduk. Onlar da ayrı bir renk kattı.

 
    Çok güldük, eğlendik. Güneşin ve bahçenin tadını doyasıya çıkardık. Böylece de yaz sezonunu, bahçe sezonunu açmış olduk. Negatif enerjilerimiz toprağa aktı gitti. Şarj olmuş vaziyetteyiz. Benim de bunda bir katkım olduysa ne mutlu bana…

2 Yorum

  1. Eline sağlık arkadaşım..Herşey çok güzel görünüyor..Neşeniz ve beraberliğiniz daim olsun..Umarım bir gün bizde arkadaşlarla bu bahçeye gelmeyi beceririz..Ne zormuş çoluk çocuklu insanlarla program yapmak:-)

mutlumutfak için bir cevap yazın Yanıtı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir