Ece bu sene Mutfak Kültürü dersi alıyor. Ara sınav ödevleri olarak da aile büyüklerinden geleneksel tarifleri yazmaları istenmiş. Ben de fırsat bu fırsat ilerleyen günlerde kayınvalidemden birkaç tarif aktaracağım.
Bu içeceği yapmakla o sene bolca bulunan meyveleri değerlendirirsiniz. Biz de bu sene fazlaca olan ayvaları değerlendirmek istedik. Bu kadar çok ayva olmasının da bir anlamı varmış: O sene ayva çok olursa kış çetin geçecek, çok kar yağacakmış. Göreceğiz bakalım.
Ayvaların içine katacağımız elmaların işlemi biraz daha kolaydı. Onları sadece döverek parçalayıp öylece kazana attılar. Bir taraftan bizim doğradığımız ayvalar da su dolu kazanlarda haşlandı.
Haşlanan meyveler süzülerek alındı ve çuvalların içine dolduruldu. Böylece suyu ve posası birbirinden ayrıldı. Bu işlem için kayınpederimin yaptığı özel bir sıkma makinesini kullandık. Kol gücüyle çalışan bu düzenekte meyveler çuvala doldurup ağzını birkaç kat yapıp kapatılıyor ve üzerine tahta gibi sert bir cisim konularak düzeneğe bastırıyorsunuz.
Bu sayede akan suyu başka bir kazana boşaltıyorsunuz. Bu işlemi defalarca tekrarladıktan sonra 2 kazan dolusu meyve suyumuz oldu ve artık durmak zorunda kaldık. Yoksa daha meyvemiz vardı.
Bu işlemler bir bütün gün sürdü. Sonrası daha uzun süreceği için ertesi güne bıraktık. Ertesi gün yine odun ateşinde, dibi tutmasın diye karıştırarak suyu iyice koyulaştırdılar.
Bu aşamada ben bayram temizliği yaptığım için katılamadım. Günün sonunda kaşıkla alınabilir, bıçakla kesilebilir hale gelen eğşimiz hazırdı. Artık etli ekmeğin yanında eğşimizi sulandırarak içebiliriz.