BİR KASIM GÜNÜ

Yine bir gün sofrasındayız, renkli, canlı bir sofra. Kasım ayının sonlarından kalma, karanlık, sisli bir kış günü. Bu sene havalar oldukça soğuk gidiyor ama hala kar yağışı olmadı. Böyle karanlık günlerde insana daha bir kasvet basıyor. Ama bu karanlık günde kavuniçi renkli bu sofra bize de renk katmış oldu.
                     
Favorimden başlayayım bugün. Tatlının adını bilmiyorum ve nedense çektiğim diğer iki fotoğraf da bulanık çıkmış. Yalnızca burada net gözüküyor. Bence sofranın favorisi bu tatlı idi. Altında ve üstünde muhallebili bir katman, arasında da krem şanti. Üzeri ise Hindistan cevizi ve damla çikolata ile süslenmiş. Önce arasına krem şantinin nasıl sürüldüğünü anlayamamıştım. Meğerse muhallebisi yapılıp krem şanti sürülüp dolapta soğutulduktan bir gün sonra kare parçalar kesilip üst üste yapıştırılıyormuş.Tam tarifini alıp deneyip en kısa zamanda paylaşacağım.
Bu arada yanındakiler de böreklerimiz.
Salata benim en sevdiğim lezzetlerden: Fellah köftesi. Yapıp tek tek yuvarlamak biraz uğraştırıyor. Bu seferki köftenin servisi sarımsaklı yoğurtla yapılmış. Bulgura da herşey yakışıyor. 
Klasiklerden bir tatlı: Kabak tatlısı.
Bu rengarenk salatanın içinde patlıcan var, patates var, kırmızı biber var, bir de bol bol yeşillikler var. Yanında da bu seen hemen hemen her sofrada karşılaşabileceğiniz mantar turşusu. Ne kadar yesek de bıkmıyoruz.
Bir börek daha: Patatesli börek. Bu böreği yapıp ani gelen misafirler için buzlukta saklayabilirsiniz. Bu durumda sadece pişirmeniz yeterli olacaktır.
Kimileri ağlayan pasta diyorlar bunun için. Çünkü onlar çikolata sosunu pastanın üzerine tamamen yayıyorlar ve kesildiğinde kenarların akıyor. Ama ben de Reyhan gibi sosu üzerine dağınık bir şekilde dökmeyi seviyorum. Ama Reyhanın pastası pek de dağınık değil, resim çizer gibi olmuş. Düzenli bir dağınıklığı var.
Yazarken de okurken de nasıl kolay değil mi?. Ama yapanın emeği var. Bizim bir çırpıda yazdıklarımızı planlamak, yapmak, süslemek için ne kadar çok enerji harcanıyor. Ama beğenilmek gibisi yok, işte o bütün yorgunluklara değiyor sanırım. Ellerine, emeğine sağlık Reyhan, herşey çok güzeldi. 

1 Yorum

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir